Kategoriler
Anadolu Ajansı

Uluslararası Göç Örgütü: Denizden Avrupa’ya giden göçmen ölümleri geçen yılın aynı dönemine göre iki kattan fazla arttı

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), tehlikeli deniz geçişlerinde Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken ölen göçmen ve mültecilerin sayısının, bu yılın ilk döneminde 2020’nin ilk 6 ayına kıyasla iki katından fazla arttığını bildirdi.

IOM’nin hazırladığı rapora göre, ocak-haziran arasında deniz yoluyla Avrupa’ya gitmeye çalışan en az 1146 kişi öldü, bu yolu kullanan insan sayısı da yüzde 56 arttı.

Libya ile İtalya arasındaki Orta Akdeniz rotasının, 741 can alarak en ölümcül rota olduğu belirtilen raporda, Batı Afrika ve İspanya’nın Kanarya Adaları arasındaki Atlantik Okyanusu’nda en az 250, İspanya’ya giden Batı Akdeniz güzergahında en az 149, Yunanistan’a giden Doğu Akdeniz güzergahında ise en az 6 kişinin öldüğü bildirildi.

Raporda, birçok gemi enkazının bildirilmediğine ve bazı kazaların tespit edilemediğine dikkati çekilerek, Avrupa’ya giden deniz yollarındaki gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olabileceği aktarıldı.

“Bu insanlar böylesine tehlikeli bir yolculukta terk edilemez”

Raporda görüşüne yer verilen IOM Sözcüsü Safa Msehli, “uluslararası sularda Avrupa devletleri öncülüğünde ön alıcı arama ve kurtarma operasyonlarının olmamasının ve STK’lar üzerindeki kısıtlamaların” ölümlerin ana nedenleri arasında bulunduğunu kaydetti.

Mselhi, “Bu insanlar böylesine tehlikeli bir yolculukta terk edilemezler.” ifadesini kullandı.

Raporda ayrıca insan hakları örgütlerinin, özellikle Orta Akdeniz’de arama ve kurtarma gemilerinin yokluğunun göçmen geçişlerini daha tehlikeli hale getireceği konusundaki uyarılarına yer verildi.

Tunus, 2021’in ilk 6 ayında arama kurtarma operasyonlarını yüzde 90 artırırken, Libya yönetimi, geçen yılın aynı dönemine göre üç kat daha fazla olan 15 binden fazla erkek, kadın ve çocuğu yakalayıp geri gönderdi.

İtalyan yetkililer, Avrupa hükümetlerinin bıraktığı boşluğu doldurmak için yıllardır çalışan yardım amaçlı kurtarma gemilerini giderek daha fazla hedef alıyor ve STK’larca işletilen gemileri aylarca, bazen yıllarca alıkoyuyor.

Göçle ilgili veri ve istatistikleri izleyen Uluslararası Siyasi Araştırmalar Enstitüsü’nden (ISPI) araştırma görevlisi Matteo Villa, İtalya’nın bu yıl, STK’lar tarafından işletilen 9 gemiyi alıkoyduğunu bildirdi.

İtalya, Malta, İspanya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri, kurtarılan ve kıyılarına getirilen göçmenlerin bakımı için defalarca diğer Avrupa ülkelerinden yardım istedi.

Bu yılın en ölümcül gemi kazası 22 Nisan’da gerçekleşmişti

Geçen yıl, salgın kısıtlamaları ülkeler arasında hareket etmeyi zorlaştırdığında, Avrupa’ya deniz yoluyla gelen mülteci ve göçmen sayısı 2015’ten bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Çoğu Suriye’deki savaştan kaçanlardan oluşan 1 milyon kişi 2015’te Avrupa’ya ulaşmıştı.

Libya açıklarında, 22 Nisan’da birden fazla yardım çağrısı gönderilmesine rağmen 130 kişinin boğulduğu olay bu yılın en ölümcül gemi kazası olmuştu.

Avrupa Birliği (AB) tarafından eğitilmiş donanımlı Libya sahil güvenlik gemisinin, 30 Haziran’da bir göçmen teknesini takip ederek uyarı ateşi açtığı görüntülerin ortaya çıkması tepkilere yol açmıştı.

Libya makamları, sahil güvenlik gemisinin eylemlerinin göçmenlerin hayatını tehlikeye attığını kabul etmiş ve sorumlulardan hesap soracağını bildirmişti.

İnsan hakları grupları son yıllarda, göçmenlerin ve mültecilerin Libya sahil güvenlik görevlileri tarafından yakalanıp, insani koşulların yetersiz olduğu gözaltı merkezlerinde kötü muamele, işkence ve istismara maruz kaldığını açıklamıştı.

Uluslararası Göç Örgütü: Denizden Avrupa'ya giden göçmen ölümleri geçen yılın aynı dönemine göre iki kattan fazla arttı
Kategoriler
Anadolu Ajansı

Türkiye’de Kovid-19’la mücadelede uygulanan aşı miktarı 60 milyonu aştı

Türkiye, Kovid-19’la mücadelede yoğun şekilde aşılama programına devam ediyor. 18 yaşından gün alan tüm vatandaşlar, Sinovac ve BioNTech aşılarından istediğini tercih edebiliyor.

Sağlık Bakanlığının “covid19asi.saglik.gov.tr” adresinde yer alan anlık verilere göre, 14 Temmuz saat 13.30 itibarıyla uygulanan birinci doz aşı uygulanan kişi sayısı 38 milyon 345 bin 615, ikinci doz uygulanan kişi sayısı 18 milyon 376 bin 940, üçüncü doz uygulanan kişi sayısı da 3 milyon 359 bin 117 oldu.

Böylece toplam doz miktarı, 60 milyon 81 bin 672 olarak kayıtlara geçti.

Birinci, ikinci ve üçüncü doz toplam aşı sayısı İstanbul’da 10 milyon 928 bin 130, Ankara’da 4 milyon 925 bin 541, İzmir’de ise 4 milyon 34 bin 948 doz oldu.

Türkiye'de Kovid-19'la mücadelede uygulanan aşı miktarı 60 milyonu aştı
Kategoriler
Anadolu Ajansı

Rusya’dan Antalya’ya yaklaşık iki haftada 1095 uçuşla 307 bin 417 turist geldi

Dünyanın önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Antalya, yaklaşık iki haftada 1095 uçuşla gelen 307 bin 417 Rus misafiri ağırladı.

ğırladığı turist sayısı bakımından “turizmin başkenti” olarak nitelendirilen kent, denizi, kumu, güneşi kadar tarihi ve doğal güzellikleri, kültürel yapıları, antik kentleri, lüks otelleri, doğayla iç içe konaklama tesisleriyle de dünyanın farklı ülkelerinden turistlere ev sahipliği yapıyor.

Kent, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde başlatılan “Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı” kapsamında sağlıklı ve güvenli tatilin adresi haline geldi.

Salgın kapsamında sıkı tedbirlerin alındığı tesislerde, çeşitli ülkelerden gelen misafirler, sağlıklı ve güvenli tatil yapmanın keyfini sürüyor.

Sezonun başlaması ve Rusya’nın uçuş kısıtlamasını kaldırmasıyla Antalya Havalimanı’nda hareketlilik arttı. Turizmde rekor yılı olan 2019’un rakamlarına yaklaşılan havalimanına, dünyanın her bölgesinden turist geliyor.

Türkiye’de tatil için en çok Antalya’yı tercih eden Rus turistler de kentin farklı bölgelerinde tatil yapmanın mutluluğunu yaşıyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün verilerine göre, uçuş kısıtlamasının kaldırıldığı 22 Haziran’dan 8 Temmuz’a kadar kente Rusya’dan 1095 uçuş gerçekleştirildi.

İlk gün 30 uçuşla 7 bin 421 Rus turist gelirken, 3 ve 7 Temmuz’da Rusya’dan uçuş sayısı günlük 88’e ulaştı. Kente en fazla Rus turist, 3 Temmuz’da 24 bin 741 misafirle gerçekleşti. Toplam 17 günde Rusya’dan Antalya’ya 1095 uçuş oldu, 307 bin 417 kişi kente geldi.

“Sağlıklı ve güvenli turizm iyi bir referans”

Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, AA muhabirine, Rusya pazarından hareketliliğin artarak devam ettiğini söyledi.

Salgının seyrine göre rakamların daha da artacağına inandıklarını belirten Yavuz, “Antalya Havalimanı şu anda tatil destinasyonları içinde dünyada en çok turistin geldiği havalimanlarından. Gelecek turistlerin ülkelerine sağlıklı ve güvenli şekilde dönmesi önemli. Tüm turizmciler bunun bilincinde. Bu da iyi bir referans olacaktır.” diye konuştu.

Yavuz, Rusya’nın farklı havalimanlarından uçuşların devam ettiğini, 12 Temmuz’da Rusya’dan ek olarak 13 havalimanından da uçuşların başlayacağını ifade etti.

Turizmci Cem Kınay da Rusların en çok tercih ettiği destinasyonun Türkiye olduğunu dile getirdi.

Rus turistlerin iki yıldır Muğla tarafına da yatlarıyla gelmeye başladığını aktaran Kınay, “Rusya’dan turistler yoğun şekilde geliyor. Turizmde hareketlilik sürecektir.” dedi.

Rusya'dan Antalya'ya yaklaşık iki haftada 1095 uçuşla 307 bin 417 turist geldi
Kategoriler
Anadolu Ajansı

AB ülkelerinin dışişleri bakanları bir araya geldi

Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanları, Afganistan ve Lübnan’daki durum, Orta Doğu, Mozambik gibi konuları görüşmek üzere bir araya geldi. AB bakanlarının toplantısına İsrail Dışişleri Bakanı Lapid de katılacak.

Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi’nin resmi gündeminde yeni dijital teknolojilerin jeopolitiği, bu yıl sonunda taslağının hazırlanması beklenen AB’nin “Stratejik Pusula” adlı belgesi, Etiyopya gibi konular bulunuyor.

Toplantıda Mozambik’e Ensar’ul Sunna terör örgütüyle mücadeleye katkı için AB eğitim misyonu gönderilmesi hakkında AB Konseyi kararının alınması bekleniyor.

Lübnan’daki siyasi ve ekonomik kriz toplantı gündeminde bulunuyor. AB içinde krizin çözümüne katkı sağlamayan politikacılara yaptırım uygulanması fikri konuşuluyor. Bununla ilgili bir karar verilmedi ancak konu AB Konseyi’nde tartışılıyor.

Bakanların toplantısında Güney Kafkasya da konuşulacak. Avusturya, Litvanya ve Romanya dışişleri bakanlarının Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’a yaptıkları ziyaretlerin sonuçları hakkında Konsey’e bilgi verilecek.

AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Afganistan da gündem maddeleri arasında bulunuyor. NATO’nun çekilme kararının ardından son durumun görüşüleceği toplantının bu başlığında Kabil havalimanının işlevsel olmasının önemine vurgu yapılması bekleniyor.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantıya girerken yaptığı açıklamada, Lapid’in ziyaretinin AB-İsrail ilişkilerini “yeniden başlatmak” için iyi bir fırsat olacağını, ilişkilerin son yıllarda gerilediğini söyledi.

AB Yüksek Temsilcisi Borrell, İsrail ile “taze başlangıç” için yeni Dışişleri Bakanı Lapid ile görüştü

Öte yandan, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell’in, yeni İsrail Dışişleri Bakanı Lapid ile uzun bir aradan sonra ikili ilişkilerde iyileşme sağlamak için bir araya geldiği belirtildi.

Yüksek Temsilci’nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, yeni Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinin, İsrail hükümetiyle ilişkilerde taze başlangıç ​​yapmanın yanı sıra ortak çıkar konularında kapsamlı ve ileriye dönük ilişki kurma fırsatı sunduğu ifade edildi.

Borrell ve Lapid’in karşılıklı beklentilerini dinleyerek, AB-İsrail ikili ilişkileri, bölgesel meseleler ve Filistinlilerle diyaloğun nasıl ilerletilebileceği konusunda geniş kapsamlı ve açık şekilde fikir alışverişinde bulundukları vurgulandı.

Açıklamada ayrıca AB-İsrail ilişkilerini geliştirmenin önemine değinildiğine, iki mevkidaşın söz konusu ortak hedefe ulaşmak için mevcut zorlukların birlikte nasıl ele alınacağını tartıştıklarına işaret edildi.

Lapid, AB dışişleri bakanlarıyla da görüşecek

Lapid, öğle yemeğinde AB dışişleri bakanları ile de bir araya gelecek. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra ve Suriye, Lübnan ve İran gibi bölgesel konular ele alınacak.

AB tarafı, İsrail-Filistin meselesinde AB’nin iki devletli çözüme yönelik pozisyonunu vurgulayacak. Toplantıda “İsrail’deki yeni hükümetle birlikte özellikle Orta Doğu Barış Sürecinde yeni bir görüş, yeni bir yaklaşım olabilir mi?, Orta Doğu Dörtlüsü canlandırılabilir mi?” gibi sorulara cevap aranacak.

İsrail tarafının ise en son 2012’de yapılan AB-İsrail Ortaklık Konseyi’nin yeniden bir araya gelmesi için bir tarih belirlenmesinde ısrar edeceği belirtiliyor. Bu konuda AB içinde henüz bir ortak karara varılmadığı, bazı ülkelerin öncelikle İsrail’in Filistin ile barış süreci hakkındaki niyetini görmek istediği ifade ediliyor.

AB ülkelerinin dışişleri bakanları bir araya geldi

Kategoriler
Anadolu Ajansı

Haiti Devlet Başkanı Moise’ye yönelik suikastın baş aktörü olduğu öne sürülen kişi gözaltına alındı

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise’ye yönelik suikastın baş aktörlerinden biri olduğu iddia edilen şüpheli gözaltına alındı.

Bölge basınında çıkan habere göre, güvenlik güçleri olaya ilişkin soruşturmayı sürdürüyor. Haitili yetkililer, soruşturma kapsamında, ABD’nin Florida eyaletinde yaşayan Christian Emmanuel Sanon adında bir doktorun gözaltına alındığını ve bu kişinin Moise cinayetinin baş planlayıcılarından olduğunu bildirdi.

Ulusal Polis Müdürü Leon Charles, olaya ilişkin basına yaptığı açıklamada, “Saldırganlar, kaçmaya çalışırken ablukaya alındıklarında, ilk aradıkları isim Emmanuel Sanon’du.” ifadesini kullandı.

Gözaltına alınan zanlı sayısı 19’a çıkmıştı

Haiti polisi, operasyonlarda şimdiye Devlet Başkanı Moise’ye düzenlenen suikasta karıştığından şüphelenilen 17’si Kolombiyalı, 2’si Haiti asıllı ABD’li zanlının gözaltına alındığını belirtmişti.

Haiti polisi, 6 kişinin arandığını kaydederek, halktan saldırganların bulunması için polisle iş birliği yapmasını istemişti.

Polis Müdürü Charles, Moise suikastının, 26 Kolombiyalı ve iki Haiti asıllı ABD vatandaşının içinde olduğu bir komando birliği tarafından yapıldığını söylemişti. Operasyonlar kapsamında polisle çatışmaya giren 10 şüpheli öldürülmüştü.

Haiti’nin 53 yaşındaki Devlet Başkanı Moise, silahlı kişilerce evine düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmiş, eşi Martine Moise yaralanmıştı.

Moise’nin evinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından geçici Başbakan Claude Joseph, ülkede acil durum ilan etmişti.

Haiti Devlet Başkanı Moise'ye yönelik suikastın baş aktörü olduğu öne sürülen kişi gözaltına alındı

Kategoriler
Anadolu Ajansı

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: Geçen seneden çok fazla iç turizm hareketi var

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu yıl 25 milyon turist hedefini de geçmeyi amaçladıklarını belirterek, “Şu anda iyi gidiyor. Geçen seneden çok fazla iç turizm hareketi var. Rezervasyonlardan gözlemliyoruz. Yurt dışından da gelmeye başladı.” dedi.

Bazı temaslar için Antalya’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Serik ilçesindeki arıtma tesislerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, kentte incelemelerde bulunduklarını söyledi.

Bir gazetecinin “Kurban Bayramı’nda hareketlilik nasıl olacak?” sorusuna Ersoy, şu yanıtı verdi:

“Şu anda iyi gidiyor. Geçen seneden çok fazla iç turizm hareketi var. Rezervasyonlardan gözlemliyoruz. Yurt dışından da gelmeye başladı. Takip ediyorum. Özellikle tatil noktalarında Kuzey Ege’den Mersin’e kadar olan hattı değerlendiriyorum. Otellerin çok büyük bir kısmı açıldı. Yüzde 96’sı, 97’si açıldı. Bizim açımızdan sevindirici. Yeni açılan oteller de var, hizmete giren. Tatil bölgelerinde pandemi sebebiyle kapanan otellerin büyük kısmı açıldı. İnşallah sezonun da uzayacağını düşüyorum. Kurban Bayramı diye bakmıyoruz, çok fazla yatak kapasitemiz olduğu için.”

Bu sene geç başlayan sezonun uzayarak kasım ve aralık aylarına kaymasını, turizmcilerin de verimli bir sezon geçirmesini umduklarını söyleyen Ersoy, yıllık turist hedeflerini revize ettiklerini, bu yıl için yurt dışı ziyaretçi sayısını 25 milyon olarak öngördüklerini belirtti.

Rakamların iyi gittiğini ve net sayıların TÜİK tarafından açıklanacağını vurgulayan Ersoy, “7 milyon 250 bin civarında yurt dışı ziyaretçi sayısını Türkiye yakaladı. Temmuz çok iyi gidiyor, ağustosun daha iyi gideceğini düşünüyoruz. Temmuz, ağustos ve eylülde inşallah 15 milyonluk bir sayıyı yakalarız diye düşünüyorum.” dedi.

Sonrasında da 25 milyon turist hedefine ulaşılacağını belirten Ersoy, şöyle devam etti:

“İşin matematiği nedir, derseniz 25 milyon turist hedefini bu matematikle yakalarız gibi gözüküyor. Sevindirici olan her gün havalimanlarındaki sayının artarak devam etmesi. Bu açıdan güzel. Karantina kapsamında tutan bazı ülkeler vardı, onlarla da tek tek görüşüyoruz. Bu hafta da bazı ülkelere ziyaretlerim olacak. Onların da karantina kapsamından, tekrar Türkiye yavaş yavaş çıkarılıyor. İnşallah 25 milyonu da geçeriz diye düşünüyorum ama şu anki hedefimiz 25 milyon turist 20 milyar dolar gelir elde etmek.”

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: Geçen seneden çok fazla iç turizm hareketi var
Kategoriler
Anadolu Ajansı

Bosna Hersek’in kanayan yarası Srebrenitsa

Sırp birliklerinin Temmuz 1995’te 8 binden fazla Boşnak sivili öldürdüğü Srebrenitsa soykırımı, aradan 26 yıl geçmesine rağmen kurban yakınlarının ve Boşnak halkının kanayan yarası olmaya devam ediyor.

Bosna Hersek‘in doğusundaki Srebrenitsa‘nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerce ele geçirilmesinin ardından başlayan ve kısa zaman içinde 8 binden fazla Boşnak sivilin hunharca öldürüldüğü soykırım, Boşnak halkının kanayan yarası olmayı sürdürüyor.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa soykırımı, aradan geçen 26 yıla rağmen kurban yakınlarının en derin acısı olarak yüreklerdeki yerini koruyor.

Srebrenitsa soykırımının 26’ncı yıl dönümü kapsamında anma programı ve cenaze töreninin düzenleneceği 11 Temmuz Pazar günü, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 19 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Aradan geçen yıllara rağmen hala binden fazla soykırım kurbanının cenazesinin bulunamamış olması Srebrenitsa’da yaşanan zulmün ne derece büyük olduğunun en önemli göstergelerinden birisi olarak kabul ediliyor.

En genç kurbanın sadece kafatası defnedilecek

Srebrenitsa’da Sırp güçler tarafından öldürüldükten sonra toplu mezarlara gömülen binlerce soykırım kurbanının daha sonra başka yerlere nakledildiği biliniyor.

Soykırımdan sonra açılan toplu mezarlardan çıkarılan ceset kalıntıları tam olmasa da binlerce aile yakını sevdiklerinin bulunabilen birkaç kemiğini toprağa vermenin ve “bir mezar taşı olsun” düşüncesinin hem hüznünü hem de huzurunu yaşıyor.

Bu yıl toprağa verilecek kurbanlardan en genci, öldürüldüğünde 16 yaşında olan Azmir Osmanovic’in sadece kafatasına ait kemik kalıntıları toprağa verilecek. Potoçari Anıt Mezarlığı’na bugüne kadar 6 bin 652 soykırım kurbanı defnedildi.

Toprağa verilecek diğer kurbanların isimleri ise şöyle:
“Husein Kurbasic (1958), Vejsil Hamzabegovic (1939), Muhidin Mehmedovic (1977), Ramiz Selimovic (1951), Esnaf Halilovic (1976), Muamer Mujic (1976), Mehmed Beganovic (1947), Hajro Aljic (1944), Jusuf Aljic (1967), Zajim Hasanovic (1968), Asim Nukic (1971), Nezir Dautovic (1969), Ibrahim Avdagic (1950), Jusuf Halilovic (1948), Salih Dzananovic (1955) ve Meho Karahodzic (1939).”

Sırp komutan Mladic’ten kan donduran ifadeler

Lahey’deki uluslararası mahkeme tarafından aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok savaş suçundan müebbet hapse mahkum edilen Ratko Mladic, 11 Temmuz 1995 günü emrindeki Sırp askerlerle Srebrenitsa’yı ele geçirdi.

Sırp bayramı arifesinde Srebrenitsa’yı Sırp milletine armağan ettiklerini söyleyen Mladic, “Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölgede Müslümanlar için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

Şehirde yaşayan siviller, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umsa da Hollandalılar istisnasız herkesi Sırp birliklerine teslim etti.

Nihayetinde yalnızca birkaç gün içinde Srebrenitsa ve civarındaki yerleşimlerden en az 8 bin 372 kişi acımasızca katledildi, çok sayıda aile evlerinden sürgün edildi.

Etnik temizlik yapıldı

Srebrenitsa’nın Sırp askerlerin eline geçmesinin ardından Hollandalılara sığınmak istemeyen Boşnakların bir bölümü orman yolundan Bosna Hersek Ordusunun kontrolündeki bölgeye ulaşmak istedi.

Orman yolunu seçenlerin büyük çoğunluğunun kaderi de BM üssüne sığınanların kaderiyle aynı oldu. Halk arasında “ölüm yolu” olarak da anılan orman yolundan giden binlerce Boşnak sivil, Sırpların kurduğu tuzaklarda hayatını kaybetti.

Hollandalı askerlere sığınan siviller ise ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anlarken, üs olarak kullanılan akümülatör fabrikasında tutulan sivillerin yanına giren Sırplar, kimlik kontrolü yapıp keyfi bir seçimle bazı erkekleri götürdü.

Ertesi gün, Hollandalı askerlerin yalnızca birkaç metre ilerisinde, üssün hemen dışında bekleyen Sırp askerleri, kadın ve çocukları otobüslere bindirdi, erkekleri ise hemen orada ailelerinden ayırdı.

Ailelerinden ayrılan binlerce erkek katledilip farklı toplu mezarlara gömülürken, kadın ve çocuklar yıllardır yaşadıkları memleketlerinden sürgün edildi.

Sırplar, erkekleri öldürerek Boşnak nüfusu yok etmeyi amaçlarken, bunun adına etnik temizlik dediler.

Hollanda suçlu bulundu

Srebrenitsalı Boşnak sivillerin sığındığı Hollandalı BM askerlerinin soykırımdaki rolü, aradan geçen yıllara rağmen tartışılıyor.

Şehrin işgal edilmesinin ardından çekilen ve kamuoyunun da aşina olduğu görüntülerde, Hollandalı komutan Thom Karremans’ın 11 Temmuz 1995’te bir araya geldiği Mladic karşısında el pençe durması gözden kaçmıyor.

Şehre giren Sırplara ateş açıldığı için Karremans’ın ifadesini alan Mladic’in, görüntülerin sonunda ise Karremans’a içki ısmarladığı ve ikilinin birlikte kadeh kaldırdığı görülüyor.

Hollandalı askerlerin Srebrenitsa’dan uğurlanması öncesinde ise Mladic’in, Karremans ve ailesine çeşitli hediyeler vermesi de bir başka ilgi çekici detay olarak göze çarpıyor.

Karremans hiçbir zaman yaşananlar yüzünden yargılanmazken, Hollanda devleti ise Srebrenitsa’daki soykırımdan “kısmen” suçlu bulundu.

Kurban yakınlarınca 2007’de açılan davada, Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa’nın işgali sırasında BM bünyesinde görevli Hollandalı askerlere sığınan 300 Boşnak sivilin Sırplara teslim edilmesinden Hollanda’yı suçlu buldu.

Yaşananlar “soykırım” olarak nitelendirildi

Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında aldığı kararda, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda Srebrenitsa ve civarında yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi.

Sırp komutan Mladic, ICTY’de görülen davada, aralarında soykırımın da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum edilirken, 8 Haziran’da görülen temyiz duruşmasında müebbet hapis cezası onandı.

Savaş döneminde Bosnalı Sırpların lideri olan Radovan Karadzic de Sebrenitsa soykırımı dahil birçok suçtan önce 40 yıl, ardından temyiz davasında müebbet hapse mahkum oldu.

ICTY’de görülen Srebrenitsa davalarında ayrıca Radislav Krstic 35 yıl, Vidoje Blagojevic 15 yıl, Vujadin Popovic ve Ljubisa Beara müebbet, Drago Nikolic 35 yıl, Ljubomir Borovcanin 17 yıl, Vinko Pandurevic 13 yıl, Radivoje Miletic 19 yıl ve Milan Gvero 5 yıl hapis cezası aldı.

Bosna Hersek Mahkemesinde görülen başka bir davada ise 13 Temmuz 1995’te 1000’e yakın Boşnak sivilin katledilmesi suçundan Milorad Trbic 30 yıl hapisle cezalandırıldı.

Farklı mahkemelerde görülen Srebrenitsa davalarında bugüne kadar 45 Sırp’a, toplam 699 yıl hapis cezası verildi.

Öte yandan, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa’daki soykırımla suçlanmış ancak yargılanması sürerken cezaevinde ölmüştü.

Bosna Hersek'in kanayan yarası Srebrenitsa
Kategoriler
Anadolu Ajansı

‘Avrupa, Srebrenitsa soykırımını önleyememedeki sorumluluğunu unutmamıştır’

Avrupa Birliği, Bosna Hersek’teki Srebrenitsa’da yaşanan soykırımın 26’ncı yıl dönümünde, Avrupa’nın soykırımı önleyememedeki sorumluluğunu unutmadığını, Batı Balkanlar’daki siyasi liderlerin olanları kabul etmesi gerektiğini bildirdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile AB Komisyonunun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi, Srebrenitsa soykırımının 26. yılı vesilesiyle ortak açıklama yayımladı.

“Srebrenitsa’daki soykırımı hiçbir zaman unutmamak ortak görevimizdir.” denilen açıklamada, katliamın kurbanlarının anıldığı ve kurbanların aileleriyle hayatta kalanların acısının paylaşıldığı belirtildi.

Açıklamada, “Avrupa, kıtanın modern tarihinin en kötü suçlarından olan Srebrenitsa soykırımını önleyememedeki sorumluluğunu unutmamıştır.” ifadesi yer aldı.

Soykırımı yapanların cezasız kalmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Batı Balkanlar’daki siyasi liderler olanları kabul ederek örnek olmalı, kurbanları saygıyla anmalı ve soykırıma yol açan nefretin kökleriyle yüzleşerek uzlaşıyı desteklemelidir.” denildi.

Açıklamada, AB’nin geçmişteki trajedileri aşmayı hedefleyen bir proje olduğu, Bosna Hersek’in geleceğinin de bu projede bulunduğu ifade edildi.

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.

'Avrupa, Srebrenitsa soykırımını önleyememedeki sorumluluğunu unutmamıştır'
Kategoriler
Anadolu Ajansı

Kapıkule’den 1 Haziran’dan bu yana 400 binin üzerinde gurbetçi Türkiye’ye giriş yaptı

Kapıkule Sınır Kapısı’ndan 1 Haziran’dan bu yana 400 binin üzerinde gurbetçinin Türkiye’ye giriş yaptığı bildirildi.

Yıllık izinlerini Türkiye’de geçirmek isteyen gurbetçilerin Kapıkule Sınır Kapısı’ndan geçişleri devam ediyor.

Edirne Vali Yardımcısı ve Kapıkule Mülki İdare Amiri Ali Uysal, AA muhabirine, Vali Ekrem Canalp’in koordinasyonuyla sınır kapısında hummalı bir hazırlık yaptıklarını söyledi.

Gurbetçilerin binlerce kilometre yolu kat ederek Kapıkule’ye ulaştığını anlatan Uysal, şöyle devam etti:

“Soydaşlarımızı en hızlı ve konforlu şekilde nasıl anayurda geçiririz düşüncesiyle hareket ettik. Sahada hangi işlemlerden geçeceklerini belirten bilgilendirme broşürünü sınır kapısı girişinde veriyoruz. Burada saniyelerin hesabını yaptık. Misafirimiz broşürü aldığı zaman evraklarını hazır ediyor. Sağlıkçılarımızı ön plana çıkardık, soydaşımız sıradayken getirmiş oldukları aşı kartı ve test sonuçlarına ‘görüldü’ kaşesini vuruyoruz ve sağlık kabinine girmelerine gerek kalmıyor.”

Pasaport peronunda işlemlerin 1 dakikada sonuçlandığını dile getiren Uysal, “Gümrük işlemleri de 2 ya da 3 dakika sürüyor. İşlemlerin toplam süresi 5 dakikayı geçmiyor. Girişler çok yoğun olduğu zaman maksimum 45 dakika, 1 saatten fazla bekleme süresi olmayacak. Yaptığımız bu uygulamayla daha hızlı bir geçiş sağladık. Vatandaşlarımız uygulamalardan mutlu. Sıra yoksa geçiş 5 dakika. Fakat yığılma olursa, tam dolu olduğunda önde 20 araba olsa bile bu süre en fazla 1 saat yapar.” diye konuştu.

Uysal, tüm misafirlere Valiliğin ikram çadırında Osmanlı şerbeti, su, çay ve kahve ikram ettiklerini belirterek, “Bu yıl şöyle bir fark yarattık. PTT mobil hizmet aracı da faaliyet göstermeye başladı. Bize gelen en büyük şikayet yol üzerinde çok pahalı OGS, HGS ve döviz ile ilgili kalitesiz ve pahalı hizmet aldıkları, bazen dolandırıldıklarıydı. Bunu önlemek adına hem saha içine hem saha dışına PTT mobil hizmet aracı çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

Kapıkule’de İl Sağlık Müdürlüğü personelinin aşı hizmeti de verdiğine dikkati çeken Uysal, ayrıca sınır kapısı güzergahındaki işletmeleri denetlediklerini, fahiş fiyat uygulayanlara ceza kesildiğini dile getirdi.

Gurbetçilerin yoğun şekilde gelmeye devam ettiğini aktaran Uysal, şunları kaydetti:

“Geçen yıl koronavirüs salgını dolayısıyla girişler neredeyse yok gibiydi. Bu yılki geçişlerde 2018 ve 2019’u geçeceğimizi düşünüyorum. Şu anda 1 Haziran’dan itibaren Kapıkule’den 400 binin üzerinde gurbetçi geçişi oldu. Çok yoğun bir giriş var. Hatta geçen hafta sonu bir günde 30 bini geçen rakam ortaya çıktı. O gün 7 bin 380 araç giriş yaptı. Kurban Bayramı öncesinde girişler yoğunlaşacak.”

“Tatilimizi memleketimizde geçireceğiz”

Avusturya’dan gelen Celal Atik de rahat bir yolculuk geçirdiklerini ve sınır kapısından kısa sürede geçiş yaptıklarını anlattı. Türkiye’yi çok özlediğini dile getiren Atik, “Tatilimizi memleketimizde geçireceğiz. Akrabalarımızı, yakınlarımızı ziyaret edeceğiz.” dedi.

Fransa’dan gelen Muhammet Uysal da memleketi Denizli’ye gideceğini söyledi.

Her yıl aynı özlemi çektiklerini vurgulayan Uysal, “Bir yıl aynı özlemle geçiyor. Hep heyecanla geliyoruz. Sizleri gördüğümüze, bayrağımızı gördüğümüze mutluyuz.” şeklinde konuştu.

Kapıkule'den 1 Haziran'dan bu yana 400 binin üzerinde gurbetçi Türkiye'ye giriş yaptı

Kategoriler
Anadolu Ajansı

DSÖ: Afrika’da Kovid-19 vakalarında rekor artış kaydedildi

Dünya Sağlık Örgütü, Afrika’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka hızındaki artışın sürdüğünü ve vaka sayılarında şimdiye kadarki en kötü haftanın geçen hafta yaşandığını açıkladı.

DSÖ Afrika Direktörü Dr. Matshidiso Moeti, haftalık olağan basın toplantısında, kıtanın geçen hafta ikinci dalgadaki zirve noktasını geçerek yeni bir rekor kırdığını ve vaka sayılarının bir önceki haftaya oranla 251 bin arttığını belirtti.

Yeni vakaların peş peşe 7. haftada da arttığına değinen Moeti, “Afrika için en kötüsü henüz yaşanmadı.” ifadesini kullandı.

16 ülkede vaka artışlarının sürdüğünü ve artışın olduğu ülkelerden 10’unda Delta varyantının görüldüğünü aktaran Moeti, kıtanın virüs varyantlarına ilişkin yeterli bilgiyi toplamakta zorluk çektiğini söyledi.

Moeti, Afrika’da yapılan aşının dünyadaki aşılamanın yüzde 1,6’sına denk geldiğine işaret ederek kıtada sadece 16 milyon kişinin tam olarak aşılandığını kaydetti.

Afrika’da vaka sayısı 5 milyon 800 bini geçerken hayatını kaybedenlerin sayısı 149 bini aştı.

DSÖ: Afrika'da Kovid-19 vakalarında rekor artış kaydedildi